28 Kasım 2006

Piknik Sepetimizden

Geçen hafta Cuma burada tatil günümüzde şirket çalışanlarıyla beraber komşu emirlik Abu Dhabi'nin en güzel şehri olan Al Ain'e gittik. Burası Arap ülkeleri içerisinde en yeşil olan şehirmiş. Eee konu piknik ve de barbekü olunca akşamdan bir şeyler hazırlamakta farz oldu. Bir süre önce Sibel'in Kahvesinde görüp yapmayı kafama koyduğum tuzlu rulolar için de oldukça uygun bir zamandı. Tarifin orjinali ve başka güzel tarifler için burayı da ziyaret etmeyi unutmayın. Üstelik onun rulolarının görünüşü çok daha güzel. Ben tarife ilave olarak kendi yaptığım poğaçalara istinaden içine biraz kuru maya da kattım. Öylesine güzel oldular ki herkes parmaklarını yedi diyebilirim. Herneyse gelelim tarife.

TUZLU RULOLAR

* 2 adet yumurta (birinin sarısı ayrı)
*1 Türk kahvesi fincanı yoğurt
*1 Türk kahvesi fincanı zeytinyağı
*200 g tereyağı (eritilmiş)
*1 tatlı kaşığı tuz
*1 paket kabartma tozu
*2 tatlı kasığı kuru maya
*1 tatlı kaşığı toz şeker
*yarım çay bardağı ılıksu
*Aldığı kadar un
İç malzeme:
* 200 g beyaz peynir
* maydonoz

Öncelikle yarım çay bardağı ılık suyun içine mayayı ve şekeri koyup karıştırın. Diğer malzemeleri koyana kadar biraz kabarsın. Sonra yoğurt, zeytinyağı, tereyağı, tuz ve birisinin sarısı ayrılmış yumurtaları bir kaba alarak mikserle karıştırın. İçine mayalı karışımıda katın. Unu ve kabartma tozunu karışıma yedirerek iyice yoğurun (unu hamur elinize yapışmayacak kıvama gelene dek ekleyin). Ve hamuru 10 dk kadar dinlendirin. Dinlenme esnasında peyniri bir kaba ufalayın, maydonozları ince ince kıyıp peynire karıştırın. Hamuru 6 eşit parçaya bölün. Tezgahınızı unlayarak her parçayı büyükçe bir tabak ebatında açın. Bunu merdane yardımıyla yapabileceğiniz gibi elinizi de kullanabilirsiniz. Daha sonra açtığınız her parçayı keserek 4'e bölün. Hamurun geniş kısmına iç malzemeden koyup sigara böreği sarar gibi sarın. Öncede yağlanmış tepsiye dizin. Ruloların üzerine fırçayla yumurta sarısı sürün, susam ve/veya çörek otu serpin. Önceden 180 derece ısıtılmış fırında pişirin.İsterseniz çayla istersniz meşrubatla ya da gelip geçerken yiyin. Afiyet olsun.

KAKAOLU KEK

*1 sb süt
*1.5 sb şeker
*3 sb un
*1 pk margarin
*3 yumurta
*3 çk kakao
*1 pk kabartma tozu
*1 pk vanilya
*1 limon kabugu rendesi

Yumurtayı ve şekeri mikserle çırpın, içine eritilmiş margarini, sütü, kakaoyu,vanilya ve limon kabuğu rendesini koyup karıştırın. Sonra unu ve kabartma tozunu ilave edip bir müddet daha karıştırın. önceden yağladığınız kek kalıbının içine karışımı döküp doğru fırına. Ortalama 170-180 derecelik fırında 45- 55 dk. pişirin. Sonra o mis kokuları içinde fırından çıkarıp servis yapın.


Aslında tarifte kek kalıbı dedim ama bu sefer ben tepsiye döktüm ve piştikten sonra kare kare kestim. Böylece pikniğe götürmek için uygun kaplara daha kolay yerleştirdim. Çok çok lezzetli oluyor gerçekten. Üstelikte garantili bir tarif, beni hiç utandırmadı. Aslında işin ilginci kek başka bir ıslak kek tarifinden modifiye edilmiştir. Başka bir gün tarifini vereceğim Arap Dudağı kekini yaparken üstüne dökülmesi gereken karışımı ayırmayı unutarak unu ve yumurtayı ekledim. Eee iş işten geçince de kek soslu olmaktan çıktı. Ama ortaya enfes bir tarif çıktı. Hmmmmm bayılacaksınız. Afiyetler.

25 Kasım 2006

Mercimekle Bulgurun Birlikteliği

Çözülen etler yüzünden 2 gün et bazlı yemekler yemekten sıkılınca çareyi yeşil mercimek pişirmekte buldum. Eee yanına da pirinç pilavı ya da bulgur pilavı iyi gider doğrusu. Ama gel gör ki hafif diyetsel durumlardan dolayı tercihimi bulgurdan yana kullanmaya karar verdim. Ne pişireceğine karar verirsen her şey daha bir kolay gelir insana da, ya planladığın yemeğin malzemesi evde kalmadıysa. Malesef ben de bulgur kalmadığını öğrenince tam üzüntüye kapılacaktım ki dolabın altlarında daha önceden alıp kaldırdığım esmer bulguru gördüm. Daha önce pişirmediğim için tereddütlerim vardı ben de hemen internete başvurdum. Portakal Ağacında bulduğum sebzeli bulgur pilavı ilgimi çekti. Hoş zaten her zaman sebzeli yapardım ama bu tarifte farklı olarak patates de olduğu için denemeye karar verdim.


SEBZELİ BULGUR PİLAVI

1.5 su bardağı esmer bulgur
1 büyük soğan
2 büyük domates
1-2 yeşil biber
1 büyük patates
tuz
zeytinyağı

Soganları ve biberleri küçük küçük doğrayıp bir miktar zeytinyağında biraz kavurdum. Bu arada domatesleri ve patatesleri küp küp doğrayarak kavrulan sebzelerin içine ilave etim. 3-4 dakika kavurduktan sonra 3 1/4 bardak kaynamış su koyarak önceden yıkayıp süzdüğüm bulguru da suya saldım. İçine tuz ekledim ve altını kısarak güzel olması için dua ederek pişirmeye bıraktım. Suyunu iyice çektikten sonra tencerenin kapağının altına kağıt havlu koyarak servise kadar demlenmesini sağladım.


Sonuç yukarıda görüldüğü gibi çok yakışan bu ikilinin bir araya gelmesiyle nihayete erdi ve soframızı lezzetlendirdi. Büyük kızım bu pilava bayıldı 9 aylık minik hanımda ağzını şapırdatarak biraz yedi. Özellikle kepekli bulgurun damakta bıraktığı bu tat benim çok hoşuma gitti. İlk fırsatta aldığım esmer pirinç ve makarnayı da deneyeceğim. Bu arada mercimeğin tarifini yazmıyorum malumunuz herkesin yaptığı gibi ama içine konan bolca kimyon ve biraz üzüm sirkesi ile enfes oluyor. Afiyet olsun.

24 Kasım 2006

Derin Dondurucu Bozulursa!

Şimdi söyleyin bana bir gece eve gediğinizde tıka basa dolu derin dondurucunuz kapası açık ve bir çok şeyin çözülmüş olduğunu görürseniz ne hissedersiniz? Üstelikte elinizde kolunuzda market torbaları ve onların içinde de dolaba girmeye bekleyen yiyecekler. Aman tanrım ne kadar kötüydü. Hemen henüz çözülmemiş yiyecekleri kurtarma operasyonu elbette. En yakındaki komşuya transefer. Ya çözülenler?

Ertesi gün hepsini pişirmek zorunluluğu doğdu elbette. Çözülenler içerisinde farklı zamanlarda alınıp dolaba konulumuş parça etler, dondurulumuş bezelyeler, çok miktarda kıyma, dondurulmuş mısır, tavuk parçaları, önceden yapılıp dolaba atılmış pişirilmeye hazır portakallı kurabiye ve bebeğimin yemekleri, onun için hazırlanmış özel etler.. Kıymalarla bol miktarda köfte yaptım, mısırlarla hasır sepetten aldığım tarifle mısır mücveri, etlerin bır kısmı ile etli büryani, diğer kısmı ile şimdi tarifini vereceğim terbiyeli et haşlamadan yaptım. Kurabiyeleri de pişirmeyi unutmadım. Bu kadar çok yemek ve köfte olunca da mangal yapıp arkadaşlarımızı yemeğe davet ettik. Zorunlu bir davet olsa da leziz ve keyifli olmasına engel olmadı.

TERBİYELİ HAŞLAMA

500-600 gr parça et
3-4 patates
15-20 adet bebek havuç (2-3 normal dogranmış havuçta olur)
500 gr yogurt
1 yumurta sarısı
Bol miktarda nane,tuz

Öncelikle etleri düdüklü tencere de üstünü örtecek kadar su işle haşladım ama tamamiyle pişmemesine özen gösterdim. Ardından içerisine doğranmış papatesleri, havuçları ve tuzu koyarak yeniden düdüklünün kapağını kapadım ve hepsi pişecek miktarda bekledim. Bu arada bir kasenin içinde yoğurt, yumurta sarısı ve naneyi karıştırdım. Haşlama işlemi bittikten sonra yemek henüz sıcakken yaptığım terbiyeye sıcak haşlama suyundan ilave ederek karıştırdım ve yavaş yavaş yemeğe ilave ettim. Bir kaç dakika daha ateşte tutarak yemeğin pişirilme işlemini tamamladım. Eh bize afiyet oldu. Denerseniz size de olacak eminim.

21 Kasım 2006

Ocağın altını yaktıkk.. Tencereyi de üzerine oturttukk... Bakalım bu tencerenin içene neler girecekk. İçinden ne lezzetler çıkacak bende çok merak ediyorum doğrusuu ::))

Bursa'daki mutfaktan merhabaa...

Çalışıyorsanız ve üstelikte çalışan bir anneyseniz, maalesef mutfakta geçireceğiniz zamanın süresi kısıtlı, ama besin değeri de oldukça yüksek bir mutfağınız var demektir. Ablamın da bahsettiği gibi bu blogun, sıradanlaşan mutfağımıza renk katacağına, damağımızın unutmuş olduğu değişik lezzetleri tekrar hatırlatacağına ve damağımıza farklı tatlar tattıracağına inanıyoruz. Umarız mutfağımızın bacası sürekli tüter ve menü yelpazemiz çok geniş olur.
Sevgiler..
Elif Çetiner

18 Kasım 2006

Kıymalı Taze Bezelye

Aslında ilk yemek tarifimde bayağı bir ikileme düştüm. Biz çocukken Bursa da bu sebzeyi bezelye, yuvarlak yeşil olan iç kısımlarını ise araka diye bilirdik. Ne zaman biraz büyüyüp başka şehirler farklı mutfaklar gördüm benim yıllardır araka diye bildiğim şeyin bezelye diye tanındığını, benim bezelyemin ise fazla meşhur olmadığını anladım. Yeşil yuvarlak iç bezelyeyi çok severim ve sıkça pişiririm. Ama yıllarca Bursa dışında yaşamanın alışkanlığı ile nerdeyse benim asıl taze bezelyemin tadını unutacakmışım. Bu yaz İstanbul'da salı pazarında yeniden buluştuk kendisiyle ve bir kaç sefer hasret giderdik. Aslında yıllarca böyle lezzetli bir sebzeyi nasıl olmuşta atlamışım diye çokça da hayıflanmıştım.

Ve geçen gün markette o güzel yeşil şeylerle yeniden karşılaştım. Diğer sebzeler göre biraz daha pahalı olmasına aldırmadan aldım, hemen eve gelip heyecanla pişirdim. Eee bir de gündemde akşam menüsü olunca hemen fotoğrafını çektim. Kimbilir belki tanımayıp yapmak isteyen olabilir diye.

yarım kilo taze bezelye
200 gr kadar kıyma
1 orta boy soğan
1 kaşık domates salçası
Sıvı yağ

Bir çok yemekte olduğu gibi yemeklik doğranan soğanla salça sıvı yağda biraz kavrulur. Ardından kıyma da eklenerek renkleri dönene kadar kavrulmaya devamedilir. Bu arada bezelyelerde eklenir. Sebzeler diriliğini kaybedince su ve tuz ilave edilerek yemek pişmeye bırakılır. Bu arada dipnot olarak ben hemen her yemeği düdüklü tencerede yaparım ve başka türlüsüde çok zor gelir. Düdüklü de buhardan sonra max 10 dakika yemeğin pişmesi için yeterli ama normal tencerede açıp bakma yöntemini kullanmak en iyisi. Ve işte afiyet olsun.

16 Kasım 2006

Merhaba

İki ayrı ülkede iki ayrı mutfakta yaşıyoruz. Evdeki zamanımızı çoğu zaman zevkle kimi zaman mecburiyetle mutfakta geçiriyoruz. Zaman ilerledikçe ve çocuk besledikçe yemeklerimizde lezzeten başka sağlıkta olsun diye uğraşıyoruz. Bazen değişik şeyler deniyor ve çok ta seviyoruz. Ama zamanın akışı içinde yapığımız değişik yemekleri unutup klasik kısır döngümüze giriyoruz.
Her gün akşam ne pişirsem diye düşünüp çoğu zaman aynı yemeklerde karar kılıyoruz.
Eğer akşam menülerimizi buraya kaydedersek daha önceden neler pişirdiklerimizi unutmayız diye düşündük. Ve bir heves yeni şeylerin keşfine doğru yola çıkarız. Bakalım göreceğiz, biri Dubai'deki diğeri Bursa'daki mutfaktan neler pişirecek bu kardeşler. İllaki pişirecekte ne kadarını aktarabilecekler günlük hayat telaşlarından.
Nüküve Eli'den Sevgiler