24 Şubat 2007

Pasta Denemeleri ve International Day

O kadar blog gezilir, onlara hayran olunur da insan kendi de obloglarda gördüğü pastaları yapmaya kalkışmaz mı? İşte tam da böyle bir nedenden ben de bir deneme yapmaya karar verdim şu meşhur şeker hamuru ile. Bir kaç hafta sonu önce de Pastacı Burcunun tarifini resimleriyle verdiği Sacher pastasını yapmaya başlamış ama sonunda yandaki pastayı ortaya çıkarmıştım. Herneyse bir hafta sonu kekimi hazırladım, önceden öğrendiğim gibi çikolatalı ganaşımı hazırladım ve kekimi iple güzelce ikiye bölerek içine sonrada dışına bu ganaşı güzelce sürdüm ve birmüddet dolapta donması için beklettim. Ve sıra geldien heyecan verici aşamaya. Ama henüz kendim yapmaya cesaret edemediğim için hazır şeker hamuru kullanmaya karar verdim ve bu pastayı Ezgiye ithafen yapacağım için hamuru pembeye boyadım. heyecan içinde merdaneyle açtım ve pastanın üzerine yerleştirdim. Açılan hamur biraz küçük geldiği için ben de kenarını renkli parçalarla süsledim. Çok amatörce olsada sonuç beni çok sevindirdi ve tüm gün mutlu mesut gezdim ortalıkta. Tadı da hiç fena değildi doğrusu.

İlk şeker hamuru denemesinden sonra yeniden bir şeyler yapabilmek için fırsat kolluyordum ki beklediğim bu fırsat ayağıma geldi. Daha doğrusu durumu ben kendi işime gelecek şekilde değiştirdim. Ezgi'nin okulunda geçtiğimiz perşembe buradaki tüm okullarda geleneksel olarak yapılan International Day vardı. Biz velilerden de ülkemize ait bir iki yiyecek istediler. Çok geleneksel mi bilemedim ama ben de kısır yapmaya karar verdim kolay diye. Yalnız aklıma bir de Türk Bayraklı pasta yapmak fikri düşüverdi. Yapabilir miyim yapamaz mıyım diye düşünürken kendimi mutfakta ve pastayı yaparken buldum. ben sonuçtan memnun kaldım. O gün okulda hem bayrağımız dalgalandı, hem Ezgoş tişörtünü gururla göğsünde taşıdı hem de ben elimde bir türk bayrağı pastası olduğu için ayrıca mutlu oldum.


Bunlarda yapım aşamasından birkaç resim, o kadar uğraştım resimlerini çekmeye bari yayınlayayım dedim. Aa bu arada pastanın kremasında hem krem şanti hem de ganaş kullandığımiçin tattığımda bana biraz ağır geldi. Sanırımbiraz daha hafif bir şeyler keşfetmem gerekecek

Bunlarda International Day den diğer yemeklerden görüntüler. Herkes çok güzel şeyler yapmış güzelce hazırlanmıştı. Bakalım seneye ben de daha ulusal şeyler denerim artık.

21 Şubat 2007

Ezgoş'un 5.Doğum Günü

Benim küçük meleğim 12 Şubatta 5. yaşını da bitirdi. Ne zaman bebeklikten çıktı ne zaman büyüdü ne zaman 5 yaşını doldurdu anlamadım inanın. Zaten bununla ilgili yazmaya başlasam bu post bitmez. O yüzden ben sadece küçük partimizden özellikle de yiyeceklerimizden bahsetmek istiyorum.
Partimizin genel konsepti cindrella ve diğer prenseslerdi. Tam gününde yapalım diye hafta içi akşam8 gibi verdik doğumgünü partimizi. Sağolsun arkadaşlarımızda bizi yalnız bırakmadılar, hoş bir gece geçirdik hep beraber. Ama gecemizin en güzel parçası doğumgünü pastamızdı. Pastayı ben yaptım deyip tarifini yazabilmeyi çok isterdim ama henüz o yetiye ulaşmadım. Ama Dubai`de harika pastalar yapan sevgili Elif yeteneğini konuşturup bize bu pastayı yaptı. Kesildikten sonra resmini çekmeyi atlamışım ama içi gözenekli kakaolu bir kek, arası da çikolatalı ganaşdı. Tadı çok lezizdi, hepimiz bayıla bayıla yedik. Ellerine sağlık Elifçim. Ezgi pastayı görünce bir mutluluk şoku geçirdi. Böyle bir pasta olabileceğini hiç düşünemezdim anne diye tepkisini ortaya koydu. Uzun süredir istediği Cindrellanın balkabağı arabısına da kavuşmuş oldu böylece. Bir de Elif pastanın yanına yandaki şu sevimli truffları yapmış (isimleri böyle mi net bilmiyorum ama). O kadar lezzetliydiler ki anlatamam.

Başroldeki pastamızdan başka benim yaptığım ve Bizim Pastaneden esinlendiğim meyveli pastamızda vardı. Yalnız kek ölçülerini kafadan yaptığım için yeterince kabarmadı ve ben iki kek pişirmek zorunda kaldım. Bir de kurdele edinip rulo katları bağlamayı akıl edemediğim için ilerleyen vakitlerde rulolarımız düşme eğilimi gösterdi. Devasa dilimlere sahip pastamda yeni başladığım pastacılık merakım için bir deneyim oldu.

O gece için yaptıklarımdan henüz sizinle tarifini paylaşmadığım etimekli tuzlu pasta çok beğenildi. İlk fırsatta tarif gelecek çünkü geceye katılanlara yayınlayacağıma söz verdim. Bir de eskiden babaannemin kuzine fırına atarak pişirdiği elmaları ben biraz modernize edip kendime göre uyarladığım elmalı tatlım vardı ama insanlar mide fesatı geçirdiği için yemeğe pek fırsatları olmadı. Ben ise bayıla bayıla tükettim hepsini. Gene burada ilk kez göreceğiniz garantili peynirli poğçalarım hem lezzetli hem de doyurucuydu. Sevgili Şebnem de büyük bir kibarlık örneği gösterip gelirken kendi yaptığı patatesli börekten getirdi. Ellerine sağlık canım. Diğerleri ise önceden de yayınladığım pizza ve renkli kurabiyeler. Zeytinyağlı sarma ise zaten bir klasik ama yakında kendi tarifimle bir de ben yayınlamak istiyorum, kimbilir belki hiç bilmeyen biri burayı ziyaret eder de faydalanır.

Ben bu doğum günün hem hazırlık aşamasında hem de yapılanların paylaşımında çok eğlendim. Yakında Defnoşun doğum günü var sabırsızlıkla bekliyorum gene böyle özel şeyler pişirmeyi.

18 Şubat 2007

Kek Ye # 19

Bir ay daha geçti ve yeni bir etkinlik zamanı daha geldi. Kekevi'nden Sevgili Aysenur bu ay bize ev sahipliği yapacak. Sana kolay gelsin Aysenur. Tum o mailleri hazirlamak gercekten zor bir is. Kimbilir ne güzel kekler öğreneceğiz bu ayda. Doğrusu bu ayın etkinliğinin kek olduğunu öğrendiğimde gerçekten çok sevinmiştim. Çünkü yapmaktan en zevk aldığım şeylerden biridir kek ve bu yüzden diğer etkinliklerden farklı olarak bir kaç tarifle katılmak istedim. Umarım benim bu güzel keklerimi siz de beğenirsiniz.

ARAP DUDAĞI

Sofra Dergisinin 8. sayısından alıp tarif defterime kaydettiğim bu güzel keki yıllar yapar misafirlerimin önüne koyarım. Her zaman ama her zaman çok beğenildiğini eklemeliyim.

1 su bardağı süt
1.5 su bardağı şeker
2 su bardağı un
250 gr mrgarin
3 yumurta
3 çorba kaşığı kakao
1pk kabartma tozu
1 pk vanilya

Öncelikle margarini eritip soğutun. Derin bir kapta yağın yarısını, kakao, süt, şeker ve vanilyayı karıştırın. Bu karışımdan 1 su bardağı ayırın, kalanın içine kalan yağı, unu,ayrı bir yerde çırptığınız yumurtaları ve kabartma tozunu ilave edin. Yağlanmış kalıba karışımı dökerek önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında ortalama 45 dakika kadar pişirin. Kekin pişmesine yakın önceden ayırmış olduğunuz 1 bardak malzemeyi bir tencerede hafifçe koyulaşana dek pişirin. Fırında çıkardığınız kekin üzerine dökün. Ben biraz ılındıktan sonra üzerine pudra şekeri dökmeyi tercih ettim. Siz isterseniz hindistan cevizi ile de süsleyebilirsiniz.

ÇAYLI KEK

Şimdiki hanım günlerinde durum nedir bilemiyorum ama annemle onun arkadaş toplantılarına daha doğrusu günlerine gittiğim dönemlerde pek bir gözdeydi çaylı kekler. Herkes birbirinden çaylı kek tarifi alırdı. Malesef bu tarif o günlere ait değil ama defterimde nereden yazdığımı hiç hatırlamadığım bir kaç çaylı kek tarifine rastladım etkinlik için ne yapacağımı düşünürken. Kendimden de birşeyler katarak aşağıdaki lezzetli kek çıktı ortaya. Afiyet olsun.

3 yumurta
1.5 su bardağı şeker
1 pk margarin
3.5 su bardağı un
1 su bardağı sıcak çay
3 çorba kaşığı kakao
1 pk kabartma tozu
1 pk vanilya
1 tatlı kaşığı tarçın
1 su bardağından az çekilmiş ceviz

Demlemiş olduğunuz sıcak çayın içine margarini küp küp doğrayıp çayın sıcaklığında erimesini sağlayın. Sonra yumurtanın sarılarını ve beyazlarını ayırın. Yumurta sarılarına şekeri ekleyip çırpın. Bu çırpma işlemi yumurta akları olmadığı için tam bir sıvılaşma sağlamayacak. Yağı, çayı, vanilyayı, kakaoyu ve cevizi de ekleyin. Ben bu aşamada un koyduğumda hamur çok katı olacak diye çok az da süt ekledim. Ardından unu ve kabartma tozunu eleyerek koyun ve bu yoğun hamuru karıştırın. Ayrı bir kaba koyduğunuz yumurta aklarını bembeyaz olana dek çırpın ve diğer karışıma karışıma ekleyin. Mikser kullanmadan kaşıkla yumurta aklarını yedirin ve yağlanmış kalıba dökün. Orta hararetli fırında pişirin. Pişip pişmediğini anlamak için üst kabuğu biraz sertleştikten sonra kürdan batırın ve eğer kürdana kek yapışmıyorsa pişmiş demektir. Bu arada fırının kapağını ilk yarım saat açmamaya özen gösterin. Yoksa kabardığını düşündüğünüz kekiniz sönmesine neden olursunuz.


********************************************************************************************
Ah etkinliğimiz kek olunca bir de ekmek makinasında hazır bir ekmek yaptım. Bunun tarifi yok sadece marketten makınalar için hazırlanmış olan şu hazır ekmek karışımı gibi kek karışımından alıyor ve makinaya talimatlar göre döküyorsunuz ve hopppp işte kek hazır.


Bir de önceden yayınladığım kekler var elbette;
Sütlü Kek
Çikolatalı Kek
MısırUnlu Tuzlu Kek
Peynirli Çiçek Kek
Meyveli Kek
Portakallı Kek
Kakaolu Kek

17 Şubat 2007

Mısır Gevrekli Kurabiye

Biz burada yani Dubai'de Türk bayanlar olarak ayda bir kez kitap klübü adı altında toplanmaya başladık. Önceden karalaştırdığımız bir kitabı okumaya çalışıyor ve bir sonraki toplantı da o kitap hakkında, yazarı hakkında fikirlerimizi paylaşıyoruz. Bir de çok hoş arabic bir cafe bulduk onun terasında minderlerde oturup şimdilerde havanın geceleri serin olmasından dolayı şallarımıza, montlarımıza sarınıp eğlenceli zaman geçiriyoruz. Ama elbette ki o kadar hatun bir araya gelince sadece konumuz kitap olmuyor. Hele bir de yanımızda yiyecekte götürmeye başladığımız için konu ister istemez tariflere geliyor. İşte bu mısır gevrekli kuabiyelerimi o gece kızların çok beğenmesi üzerine yayınlıyorum. Geç bile kaldım çünkü ne zamandır benden bu tarifi bekliyorlar. Tuğbacım senin için geliyor bu tarif. Ama sakın kurabiye ismine bakıp tatlı sanmayın, halis muhlis tuzlu bir lezzet. Hatta isterseniz acı bile.
1 su bardağı mısır gevreği (havanda dövülmüş)
3 çorba kaşığı yoğurt
2.5 su bardağı un
1 pk.margarin
1 çorba kaşığı zeytinyağı
1 adet yumurta sarısı
1 çay kaşığı karbonat
2 çay kaşığı pulbiber (opsiyonel)
1 tatlı kaşığı tuz
çöreotu

Unu, yoğurdu, küp küp kesilmiş margarini, zeytinyağını, pul biberi (çocuklar yiyecekse koymayın), karbonatı ve tuzu bir kapta karıştırın. Havanda dövülmüş mısır gevreğini de ekleyin. Malzemeler özdeşleşene kadar yoğurun. Hamur elinize yapışırsa çok az un ekleyin. Ceviz iriliğinde parçalar koparıp avucunuzda yuvarlayın. Çok az yağlanmış fırın tepsisine ya da pişirme kağıdı üzerine dizin, fırça ile yumurta sarısı sürün, üzerine çöreotu serpin. Önceden ısıtılmış 200 derece fırında pembeşelene dek pişirin.
Bu tarifi yıllar önce Sofra dergisinin 20. sayısından almıştım. Bu kadar yılda o kadar çok pişirdim ve okadar zevkle yedikki. Umarım siz de denersinizde çok yapılanlar listesine eklersiniz. Sevgiler

08 Şubat 2007

Ev Yapımı Pizza'ya Ne Dersiniz?

Benim Ezgi'm çok sever hatta sever ne kelime bayılır. O yüzden ne zaman dışarda yemek yemeğe karar versek o pizza diye tutturur. İyi güzel de pizzanın hepsini bitiremeyeceği için de içimizden biri de mutlaka onunla pizza yemek durumunda kalır. Geçenlerde hafta sonu kızımı hem neşelendirmek hem de onunla bir şeyleri paylaşmak için gel seninle pizza yapalım teklifinde bulundum. Aman aman sevincini görmeliydiniz. Ben demutluydum çünkü ben de hayatımda ilk defa herşeyiyle bir pizzayı yapmış, kotarmış olmanın sevincini yaşıyordum. Durun lafımı uzatmadan şu resimlerdeki güzel gözüken, tadı da resimlerden kat be kat güzel olan pizzanın tarifine geçeyim.
Hamuru için
*1 çorba kaşığı kuru maya
*1 tatlı kaşığı toz şeker
*Alabildiği un
*1 çay bardağı sıvı yağ
*1 tatlı kaşığı tuz
Üst için;
*3-4 domates
*2-3 diş sarımsak
*ketçap ya da hazır domates salçası
*kekik
*(Aslında bulunabilirse bunların yerine hazır napoliten makarna sosu çok iyi oluyor)
*Mozerella peyniri (yoksa kaşar olur ama imkan varsa mozeralla)
*Üst malzeme için ise siz ne uygun görürseniz ;
Ben sucuk, salam, siyah zeytin, mısır, domates, soğan, brokoli, kabak, küçük bebek mısırı kullandım.

Yapılışı
1 çorba kaşığı kuru mayayı 1 su bardağına koydum ve üzerine 1 tatlı kaşığı toz şeker ilave edip el yakmayacak sıcaklıktaki suyu da üzerlerine boşalttım ve 10-15 dh. mayalanmaya bıraktım. Bu süre zarfında mutfağa geri geldiğimde maya bardaktan taşmış tüm tezgaha yayılmıştı. O yüzden siz bardağı kabın içine oturtmayı unutmayın. Sonra 4 bardak kadar unu kaba boşaltıp ortasına mayayı ve1 çay bardağı kadar da sıvı yağ, 1 tatlı kaşığı da tuz koyup karıştırmaya başladım. Hamuru toparlamak için benim daha un ve su ilave etmem gerekti. Bu aşamada tam bir ölçü veremeyeceğim. Hamur yapışmadan yoğrulduktan sonra üstüne nemli bir bez kapattım. Hafif hafif kaynayan çaydanlığın üzerine hamur kabını oturttum daha çabuk mayalanması için. Ama şimdi Türkiyede kaloriferler yanıyor siz onun yakınına koysanızda olur. Hamur iki katına çıkana kadar mayalansınki bu da en az 1 saat sürüyor. Bu arada ben de diğermalzemeleri hazırladım. Pizza hamurunun üstüne sürülecek domatesli sos için büyük bir tesadüf eseri evde bir kaç gün önce makarnanın sosu kalmıştı onu kullandım. Ama bu sos hazır olarak satılan napoliten sosuydu ve yeterli gelmeyecegi için 3 domatesi 2 diş sarımsağı robotta çekip çok az yağda ocakta pişirdim, içine kekikte kattım. Sonra hazır sosla karıştırdım. Ama siz domatesli bu karışımı daha fazla domates ve biraz salca ya da ketcap ilavesi ile yaparsanızda olur. Hatta belki sadece ketcapla bile olur. Peynir olarak ben önceden pizza yapmayı planladığım için kasar degil mozerella kullandım. Kaşar kadar yağlı değil ve dışarda yediğimiz pizza tatlarına daha yakın oluyor. Hamur kabardıktan sonra hafif yağlanmış kare bir tepsime hamuru ince olarak yaymaya calıştım ama zor oldu. Sonradan Sıcak Mutfaklardan Oylum'un pizza tarifinde anlattığı gibi yapacağım bu kısmını. Eğer tepsiyi unlasaymışım daha kolay yayılırmış hamur tepsiye. Hamuru yayıp tepsi kenarlarına doğru iyice itip bir havuz haline getirdikten sonra domatesli sosu tüm hamura yaydım. Bu sosun üzerine rendelediğim mozerellaların büyük kısmını koydum. Şimdi sıra geldi üstüne ne malzeme koyacağına ki bu tamamen sizin tercihinize kalmış. Ben evdeki malzeme doğrultusunda yarısını sebzeli, yarısını klasik malzemeyle yapmaya karar verdim. Bir yarısına sucuk, salam, mısır ve çekirdekleri çıkarılıp dilimlenmiş hazır siyah zeytin, diğer yarısına küçük küçük çiçeklerine ayırdığım brokoli, bir ince dilimlenmis kabak, 1 ince halka doğranmış soğan,domates dilimleri, dilimlediğim konserve bebek mısırları ve gene zeytin . Tüm bu malzemenin üzerine de kalan mozerelleyi koydum vedoğru fırına. O kadar lezzetli oldu ki ben bile inanamadim. Bundan sonra çok sık yapacağım. Yazınca bana da yapımı zormuş gibi geldi ama inanın öyle değil. Sadece hamuru bekleme aşaması var. Gayet zevkli pizza yapımı. Bir de pizzanın üst malzemelerini koyma aşaması çocuklarla daha bir zevkli oluyor. Ne diyeyim yapanlara şimdiden afiyet olsun.
Biz bu pizzaları ne yaptık derseniz fırındak çıkarıp dilimledik bir kapaklı kaba koyduk ve parka gidip çimenlere yayılarak yedik. Bunu neden mi anlatıyorum? Siz siz olun sakın sıcak pizzanızı kapaklı bir kabın içinde üst üste koymayın. Hem pizza hamurlaşıyor hem de malzemeler fazlaca kaynaşıyor. Ama tadı derseniz harikaydı gene de.